* Ege'de zeybek, trakyada karşılama, akdenizde teke, anadoluda seymen,
karadenizde horon, doğuda bar, güneydoğuda halay olmaktır Türk olmak.
* Türk olmak Çanakkale'de ölmektir. Çanakkale'de ölmeden önce düşmana
su vermektir, onun yaralısını sırtında kendi hastanene taşımaktır.
* Kar yağdığında kayak yapmayı değil, evsizleri düşünmektir. Balkon
köşesine kuşlar için, kışın ekmek kırıntısı, yazın su koymaktır.
Yağmura rahmet, kara bereket diye bakmaktır.
* Evde pişen bir tepsi böreğin yarısını komşulara dağıtmaktır Türk olmak.
* Türk olmak, harap bir ülkede, zengin ülkelerin müstemlekesini
reddedip, tahtadan kılıç ve ipten üzengi ile paylaşacak ve sahiplenecek
tek varlığı fakirlik olmasına rağmen, yedi düvele meydan okumaktır.
* Çayın yanında gelen fazla kesme şekeri garsona iade etmek, israfı reddetmektir.
* Evindeki bir kap aşın yarısını tanrı misafirine vermektir. Kendin yerde, misafiri döşekte yatırmaktır Türk olmak.
* Elindeki simiti mendil satan bir gariban bir çocuk gördüğü zaman yiyememektir.
* Türk olmak, milli maçta ağlamaktır.
* Türk olmak, saz çaldığında, ney üflendiğinde, kös dövüldüğünde ve kaval çaldığında, yüreğinin derinlerinde bir sızı sezmektir.
* Türk olmak askere davul-zurna ile uğurlanmaktır, belki de
dönmeyeceğini bilerek. Türk olmak, annenin ardından “bir oğlum daha
olsun, onu da göndereceğim” demesidir. Babanın gözyaşlarını tutarak,
tabutuna son kez dokunurken “vatan sağ olsun” demesidir.
* Türk olmak Fenerli, cimbomlu, beşiktaşlı olmak. Ama milli maç oldu
mu, feneri de beşiktaşı da bir kenara bırakıp Ayyıldıza gönül vermektir.
* Türk olmak, buhran zamanında Arjantin'de de mağazalar yağmalanırken,
daha ağır buhranda sorumlusuna en ağır cezayı tek bir cam kırmadan
sandıkta kesmektir.
* Türk olmak en zayıf gününde bile dünyaya meydan okumak, en dertli
gününde bile her ufunetin bir şafakta biteceğini bilerek tevekkül
göstermektir.
* Mahalle maçında bir arkadaşın sakatlandı mı oyunu bir kenara bırakıp arkadaşına koşmaktır.
* Köylerde yolsuz, susuz, elektriksiz, yemeksiz, işsiz yaşayıp. Her şeye rağmen Önce Vatan demektir Türk olmak.
* Her gün onlarca kilometre yol yürüyerek okula gitmektir Türk olmak.
* Tabanı delik ayakkabı, yamalı ceket ile dolaşıp evladını okutmaktır Türk olmak.
* Gidenin arkasından su dökmek, geleni davul zurna ile karşılamaktır.
* Yolda giderken hiç tanımadığın insanlara Selamın alyküm demek,
bayramda tanımadığın amcaların ve teyzelerin elini öpmektir Türk olmak.
* Ezan okunduğunda müziği kapatmaktır Türk olmak.
* Türk olmak Kıbrıs'ta, Hocalı'da, Anadolu'da ve Balkanlar'da soykırıma uğrayıp, yapmadığın soykırımla suçlanmaktır.
* Ayağa kalkacak hali olmayan yaşlı bir teyzenin üşenmeden yılmadan
dışarı çıkıp sokağındaki sahipsiz sokak kedilerini beslemesidir Türk
olmak.
* Türk olmak Selanik'te Pontus Anıtı'nın, Viyana'da çiğnenen yeniçeri
minberinin ve Malta'da papazın üzerine bastığı Türk bayrağı heykelinin
önünden geçmektir.
Zor iştir Türk olmak. Zordur ama gurur dolu, kıvanç doludur.